başarmalıyım azimli üye
Mesaj Sayısı : 56 Kayıt tarihi : 06/04/10
| Konu: zayıflamak için Çarş. Nis. 21 2010, 19:30 | |
| Gerçekten haftada 4-5 kilo verilir mi? Literatürde ve diğer tüm bilimsel kaynaklarda kilo kaybı hızının haftada, vücut ağırlığına göre orantılı olarak ortalama 0,5-1 kilo arasında olması önerilir. Bu nedenle diyet sırasında hızlı bir şekilde büyük kilolar veriliyorsa, burada aşırı su ve kas kaybı söz konusudur. Vücut kaybettiği suyu hemen geri alır, fakat kaybedilen kas yüzünden yavaşlayan metabolizmanı z yüzünden, diyet bitince kilo alma adayı haline gelirsiniz. Kilo verememenizin veya çok hızlı verip sonra almanızın sebebi metabolizma ölçülmeden yapılan diyet olabilir mi? Evet, olabilir. Kısa veya uzun sürelerle kişiye özel olmayan, hatalı veya düşük enerjili diyetlerin yapılması nedeniyle yaşanan kas kayıpları yavaşlayan metabolizmanı z, "diyet" (Diyet değil beslenme eğitim süreci olarak bakılmalı, bittiğinde yaşam şekli haline getirilerek koruma programına geçilmelidir. ) bitince sizi kilo alma adayı yapar. Aç kalırsam, az yersem ve öğün atlarsam (kahvaltıyı geç yapmakla) kilo verebilir miyim? Bu yorumun cevabı kesinlikle kocaman bir "hayır"dır. Çünkü ara öğün atladığınızda kan şekeri dengeniz bundan olumsuz etkilenebilir. Bunu alışkanlık haline getirdiğinizde, hem sonraki öğünde daha fazla besin tüketirsiniz, hem de uzun süre herhangi bir besin tüketilmediği için, vücut sinyaller yollayıp kendini korumaya alır ve bir sonraki öğünü depolama eğilimi gösterir. Mucizeler yok diyorsunuz ama tek tip beslenme ile çok kilo verilebildiğine şahit oluyoruz! Lahana çorbası, keten tohumu, meyve diyetleri, limon suyu vb. tek tip, şok diyetler veya bir besinin mucizevi hale getirilmesi yanlış uygulamalardı r. Tek tip beslenmede de hızlı kilo verilir, su-kas kaybı yaşanır ve metabolizma yavaşlar. Sadece beslenme alışkanlıkları mı metabolizma hızını etkiler? Hipotroiti olmak (Hipofiz bezinin az çalışması durumu), bazı antidepresan ilaçları kullanmak, günümüz teknolojisini de bahane ederek, az hareket etmek, metabolizma hızımızı azaltabilecek faktörlerdir. Kişiye özel diyette metabolizma hızı gerekli mi? Beslenme önerisi vereceğimiz zaman diyetin enerji miktarı; kişiye özel öneride bulunmanın temel bileşenlerinden belki de en önemlisidir. Enerji miktarına karar verdikten sonra, kişinin ihtiyaçlarına göre şekillenip bir beslenme programı önerilir. Fakat metabolizma hızı ölçülmeden verilen bir öneri kişiye özel kabul edilemez. METABOLİZMA HIZINIZ YANLIŞ ÖLÇÜLDÜYSE NELER OLABİLİR? Metabolizma hızınız eğer ölçülmediyse uyguladığınız diyet "Size Özel" olarak değerlendirilemez. Formülle hesaplanan metabolizma hızına göre hazırlanan diyetle kilo vermeniz, şansa bağlıdır. Dergiden, internetten bulduğunuz veya kendi kendinize yaptığınız diyetlerdeki gibi, size verilen diyette de enerji miktarı hatalı olabilir. Metabolizma hızı ölçülmeden, deneme-yanılma yöntemiyle kilo vermiş oluyorsunuz. Oysa ki diyet denenmemelidir. Eğer metabolizma hızınız, oksijen tüketiminizle bilimsel temelde tesbit edilmediği için düşük enerjili bir diyet uyguluyorsanı z, hatalı olan bu diyet uygulaması nedeniyle metabolizma hızınız yavaşlayabilir. Uyguladığınız diyet yüzünden metabolizmanı z yavaşlamışsa, herhangi bir şok diyet uygulamışsanız maalesef "Kilo Alma Adayı" haline gelebilirsiniz. En önemlisi ise uzun veya kısa sürelerle uygulanan aşırı düşük enerjili diyetler, şok diyetlere benzer şekilde gelecekte, kilo almanız dışında; a) Diyabet, b) Hipertansiyon, c) Kalp hastalıkları gibi kronik rahatsızlıklar, d) Yetersiz beslenme nedeniyle bazı kanser türlerine davetiye çıkarabilir. ZAYIFLAMANIN 33 YOLU İşte uygulaması kolay, oyun haline getirip zevkle deneyeceğiniz minik ipuçları: 1-Tamamen unutun Sık yediğiniz, yağ oranı yüksek bir yiyeceği seçin ve onu 40 gün için tamamen unutun. Bu süre sonunda o yiyeceğin tadı ağzınızdan silinecektir. 2- Aynı tadı verenler arasında her zaman daha düşük kalorilisini seçin Örnek: Portakal suyu (1 fincan 110 kalori) yerine domates suyu (l fincan 45 kalori) için. Yarım bardak vişne suyunu yarım bardak soda ile karıştırdığınızda kalorisi yüzde 50 düşer. 3- Susadıkça Su için Susadıkça su için. Günde en az şu kadar su için demek doğru değildir, ancak susadığınızı hissettiğiniz zaman mutlaka su için. 4- Sosları unutun Salatanıza bir miktar lezzet katmak için döktüğünüz soslar kilo almanıza neden olur. Bu nedenle salata sosu yerine biraz baharat ve bir tatlı kaşığı zeytinyağını salatanıza ekleyebilirsiniz. 5- Yemeğin ardından yatağa girmeyin Kilo almamak için özellikle akşam yemeğinden hemen sonra yatma alışkanlığından kurtulun, mümkünse akşam altıdan sonra meyve dışında bir şey yemeyin. Gece atıştırmalarından da kurtulun. 6- Sık yiyin Kilo vermek isteyenlerin düştüğü yanılgılardan biri de çok sık yemek yemenin kilo verdirmeyeceği inancıdır fakat bu yanlıştır. Çünkü beş altı saatte bir mideyi boş bırakmamak metabolizmanızın hızlı çalışmasına neden olur. Bu nedenle az az ve sık sık yemelisiniz. 7- Süt için Günde üç ya da dört defa süt ve yoğurt ya da peynir gibi süt ürünlerini tüketen kadınlar, tüketmeyenlere oranla yüzde 70 daha fazla yağ yakarlar. Çünkü kalsiyum metabolizmayı hızlandırırken vücuda daha fazla yağ yakması için komut vermiş olur. Bu ürünlerin light olanları ile zayıflama hızınızı arttırabilirsiniz. 8- İyi bir uyku Yapılan araştırmalara göre geceleri dört saatten az uyuyan kişiler daha çok uyuyanlara oranla kilo alırlar. Çünkü yorgun bir vücut, normal günde yakılan enerjiyi yakamaz ve metabolizması yavaşlar. Bunun için hergün uykunuzu düzenli almaya dikkat etmelisiniz. 9- Stresi yenin Stresli bir yaşam kilo almanın nedenlerindendir çünkü stresli olduğunuz dönemlerde vücudunuz stres hormonları salgılar ve bu hormanlar karın bölgesindeki yağ depolanmasını sağlayan hücrelerin büyümesine neden olur. Stresi yenmek için sosyal aktivitelerde bulunmalı, kendinizi rahatlatmalısınız. 10- Hazır yemekleri unutun Hızlı ve çabuk yemek yapmak için aldığınız dondurulmuş gıdalar ya da hazır yemekler içerdikleri katkı maddeleri nediyle kilo aldırır. Bu nedenle taze sebzeleri pişirmeyi tercih etmelisiniz. 11- Atıştırmayı bırakın Arabanın içinda atıştırıyor musunuz? Telefonla konuşurken bir şeyler yiyor musunuz? Vazgeçin... 12- Buzdolabınıza baskın yapın Bu baskın her zamanki gibi, birşeyler atıştırmak için olmasın. Buzdolabının kıyısında kösesinde kalmış bol kalorili yiyecekleri atın.Mutfak dolabınızdaki yağlı cipsleri, mısır gevreklerini ve kuru yemişleri atın. Mutfağınızda sizin için kötü olan bütün yiyecekleri, önümüzdeki 30 gün için, belki de ebediyyen yasaklayın. 13- Gazlı içecek yerine su ve soda Diyet ürünü de olsa gazlı içecekler yerine su ve soda içmeye özen gösterin. Vücudunuzdaki yağ parçacıklarının kaybolduğunu göreceksiniz. 14- İşkolik olun Gelecek ay şirketin yemekhanesine girmeme kararı alın. Kahve ve çay içmek için ya da kendi getirdiğiniz sandviçi yemenin dışında... 15- Kalorileri azaltın Kalorileri azaltmayı bir oyun haline getirin. Bugün yediklerinizin kalori miktarını hesaplayın, yarın bundan 50 kalori düşün. Öbür gün bir 50 kalori daha düşün. Günde 1200 kalorinin altına düşmemeye dikkat edin. 16- Kahvaltı edin Hiçbir zaman kahvaltıları atlamayın. Yağsız yoğurdun içine muzu dilimleyin. Pişmiş yulafın içine kuru üzüm koyup yemeyi deneyin. 17- Dans edin Evde müzik dinleyin. Hareketli müzik tercih edin ve eşliğinde dans etmeyi ihmal etmeyin. 18- Asansöre binmeyin Önünüze gelen her merdiveni egzersiz yapacağınız bir fırsat olarak düşünün, istediğiniz kiloya gelinceye kadar asansöre binmeyi aklınıza bile getirmeyin. 19- Diyet içecekler Diyet içeceklerden uzak durmalısınız. Bu tür içeceklerin içlerinde yapay tatlandırıcı bulunur. Onlar yerine portakal, elma gibi sağlıklı meyve sularından içmelisiniz. Hem sağlığınız açısından hem de kilo açısından birçok uzman diyet içeceklerin içilmemesini tavsiye ediyor. 20- Yavaş yemek yiyin Fazla kilolular, hızlı yemek yiyenlerdir. Arkadaşlarınızla veya ailenizle ne zaman yemek yerseniz yiyin, yemeği en son bitiren kişi siz olun. 21- Yatak odasını yiyeceğe kapatın Eğer sizde pek çoğunuz gibi yatak odası dahil, evin her tarafında atıştırıyorsanız, bunu bir kere daha düşünün. Ne kadar çok yerde yemek yemek için kendinize izin veriyorsanız, o kadar çok yemek yiyorsunuz demektir. Bir süre için yemek saatlerinde, yemek odası dışında diğer yerlerde yemek yemeyi kendinize yasaklayın. 22- Kendinizi ödüllendirin En çok sahip olmak istediğiniz 5 eşyanın listesini yapın. Her l kilo verdiğinizde ve bunu bir hafta koruduğunuzda,kendinize listedeki bir şeyi satın alın. 23- Tasarruf yapın Gerçekten ihtiyacınız olmayan bir şeyi ne zaman yemek isterseniz, ona vereceğiniz parayı bir kavanozun içine atın. Birkaç hafta sonra paraların çokluğu size ne kadar çok şey yemediğinizi hatırlatacak ve bu para ile kendinize bir hediye alabileceksiniz. 24- Aşka dair duygularınızı canlı tutun Tutku, kiloları eritir. İkiniz korkmadan restoranlara gitmeye başlayabilirsiniz. Çünkü, aşıkken kim yiyecekleri düşünebilir ki? 25- Egzersiz yapın Egzersiz yapmaya vakit ayırmak size zor gelse de kilo vermek için mutkaka hareket etmeniz gerektiğini unutmamalısınız. Hiçbir şey yapamıyorsanız evdeki duvarlardan yardım alabilirsiniz. 5-10 dakika boyunca kalçanızla duvara çok sert olmadan vurun. Bu kolay ve basit bir egzersiz yöntemidir. Egzersiz yaptığınız sırada televizyon ya da CD den evde spor yapmanıza yardımcı olacak programlarını izleyebilirsiniz. Böylece neyi, nasıl yapacağınızı bilirsiniz. 26- Ev işleri Ev işleriyle ne kadar meşgul olursanız o kadar çabuk kilo verirsiniz. Çamaşır, bulaşık, yemek, çocuklarla elinizden geldiğince çok uğraşmaya bakın. Böylece sürekli hareket halinde olursunuz. 27- Meyve yiyin Yemek yedikten bir ya da iki saat sonra tekrar acıkıyorsanız atıştırmak için meyve yiyebilirsiniz. Meyve bir sonraki öğüne kadar sizin tok hissetmenizi sağlayacaktır. Kaynak: Bydigi Forum http://www.bydigi.net/genel-saglik/264073-zayiflamanin-33-yolu-lahana-kuru.html#post1950816 28- Yemek başlangıcı Yemeğe çorba ya da salata ile başlamanız açlığınızın bastırılmasını sağlar. Böylece ana yemekten daha az yersiniz. Özellikle sebze çorbaları (domates, brokoli vs.) tok hissetmenizi sağlar. 29- Tuzu kesin Tuz, vücutta su tutulmasına neden olur ve şişkinlik hissi yaratır. Ayrıca tuzun iştah açıcı bir özelliği olduğundan, sofrada tuz kullanmamak ve pişmiş yemeklere fazladan tuz eklememek gerekir. 30- Sofraya oturun Yemek vaktinde mutlaka sofraya oturun çünkü ayakta ya da televizyon karşısında yemek yediğinizde doyduğunuzu anlamaz ve daha çok yersiniz. 31- Azimli olun Bir türlü kilo veremiyorsanız çok beğendiğiniz bir elbisenin bir beden küçüğünü alın ve görebileceğiniz bir yere asın. Kendinize aldığınız elbisenin içine gireceğinize dair söz verin. 32- Mutfağınızı düzenleyin Kilo almamaka için mutfak tezgâhı üzerinde durmasına alıştığınız abur cubur yiyecekleri ortadan kaldırın. Bu yiyecekleri görmediğiniz sürece aklınıza çok fazla gelmeyecektir. 33- Dişlerinizi fırçalayın Yemek yedikten sonra dişlerinizi fırçalamayı alışkanlık haline getirirseniz ağzınızda kalan ferahlık duygusuyla bir süre yemek yemek istemezsiniz. Yaza formda girmek için gece atıştırmalarını bırakın. Yaz sezonunda tüm kadınların hayali incecik vücutlarına giydikleri seksi bikinileriyle plajlarda boy göstermek. Mevsime formda girmenin ilk koşulu ise gece atıştırmalarını bırakmaktan geçiyor. Neredeyse tüm diyet uzmanları ve diyet programları akşam yemeğinden sonra bir şeyler yemeyi kesmemizi hatta akşam saat 20.00’den sonra hiçbir şey yemememiz gerektiğini söylüyor. Çünkü araştırmalara göre ne kadar geç yerseniz, vücudunuzun yediklerinizi yağ olarak depolama oranı o derece artıyor. Sorun şu ki, uzmanlar hiçbir zaman bunu nasıl başaracağımızı söylemiyor. Oysa bu saatler atıştırmanın cazibesine kapıldığımız tuzaklarla dolu. Bu yüzden birçoğumuzun rejimi bu saatlerde son buluyor. 1- Hayır demeyi öğrenin Kilo vermeye ve verdiğiniz kiloları geri almamaya ya da sağlıklı beslenmeye karar verdiyseniz, kendinize o kararı uygulayacağınıza dair bir söz verin. Abur cubur yemek için eliniz dolaba doğru uzanıyorsa durun ve kendinize "hayır" deyin. 2- 10 dakika bekleyin Mutfağa gidip "kendinize ufacık bir şey hazırlama" konusunda bir istek duyarsanız, yalnızca 10 dakika bekleyin. Hepsi o kadar. Bir yere telefon edin, ertesi gün için gömlek ütüleyin veya dergideki bir makaleyi okuyun. 3- Dişlerinizi fırçalayın Fransızlar’ın yaptığı gibi yapın, dişlerinizi akşam yemeğinden hemen sonra fırçalayın. Dişlerinizi bir kez daha fırçalama zahmetine girme düşüncesi sizi bir şeyler yemek fikrinden alıkoyar. 4- Kulaklarınızı çimdikleyin Refleksiyoloji uzmanlarına göre kulaklarımızın ön kısmına baskı uygulamak, iştahınızın azalmasına yardımcı olabilir. Akşam yemeğinden sonra bir şey yeme isteği duyarsanız, sağ kulağınızın ön kısmına parmağınızla birkaç saniyeliğine basın. 5- Büyük bir bardak buzlu su için Bu yalnızca midenizi dolu hissetmenizi sağlamayacak, aynı zamanda metabolizmanız buzlu suyu vücut ısısına getirmek için faaliyete geçeceğinden kalori de yakıyor olacaksınız. 6- Açlığınızı koklayarak uzaklaştırın Araştırmalar muz, elma, portakal ve keskin nane gibi kokuları içeren nefes açıcıları teneffüs etmenin iştahı kesmeye yardımcı olabileceğini gösteriyor. Bunları koklamanın midenizde gerçekten bir şey yiyormuşsunuz yanılsaması oluşturacağına inanılıyor. 7- Yemek artıklarını atın Akşam yemekleri için küçük porsiyonlar hazırlayın ve artık kalmamasına dikkat edin. Yemek artıkları ile dolu bir buzdolabı kesinlikle yemek sonrası atıştırmaya davetiye çıkarır. Ayrıca buzdolabının önünde dikilip kaplardaki artık yemeklerden atıştırma gibi kötü bir alışkanlığa da sebep olabilir. 8- Çevrenizdekilere anlatın Çevrenizdeki herkese, arkadaşlarınıza, eşinize, sevgilinize, iş arkadaşlarınıza, çocuklarınıza akşam yemeklerinden sonra yemeyi bıraktığınızı, çünkü sağlığınızı, canlılığınızı ve zindeliğinizi korumak istediğinizi duyurun. 9- Ağzınıza nane atın Yanınızda şekersiz nefes tazeleyici nanelerden veya şekersiz naneli cikletlerden bulundurun. Kalori içermeyen bu drajeler şişmanlatıcı şeyler yeme isteğinizin kesilmesine yardımcı olurlar. 10- Erken yatın Akşam yemeğinden sonra yapmanız gereken işleri halledin ve sonra hemen kendi uyuma saati rutininize geçin. Beyaz lahana mucizesi Baharı, canlı bir şekilde atlatabilmenin çaresi, ucuz ve kolay bulunan bir sebzede... •Kadınların kabusu selülitleri üç haftalık kürle yok ediyor. •Kış boyunca biriken fazla kilolarınızdan kurtulmanızı sağlıyor. •Vücutta biriken toksinleri atıyor, kolon kanserini önlüyor. •Kan dolaşımını düzenleyip, vücudumuzun canlanmasını sağlıyor. Lahana ile vücudunuz canlansın Sabahları uyanmakta güçlük çekiyor; bütün gün yorgun, uykusuz dolaşıyorsanız, nedensiz yere kendinizi mutsuz, bezgin hissediyor ve sık sık baş ağrıları çekiyorsanız, siz de bir bahar yorgunusunuz demektir. Bunlara ek olarak eklem ağrıları da olabilir. Uzmanlar, baharın ilk günlerinde değişen hormon dengesi ve hava şartları yüzünden sık sık bu tür rahatsızlıklarla karşılaşabileceğinizi söylüyorlar. Baharı, canlı bir şekilde atlatabilmenin çaresi ise, ucuz ve kolay bulunan bir sebzede... Beyaz lahana. Enerji veren, vücuttaki toksinleri atan, bağırsak kanserini önleyen, düşük kalorili beyaz lahan kürü, bahar yorgunluğundan kurtulmak açısından son derece yararlı. Bunun yanı sıra uzmanlar, baharın güzelliklerini kaçırmamak için özellikle bitkisek kürlerin, sebze ağırlıklı beslenmenin ve egzersiz yapmanın önemli olduğunu vurguluyorlar. Fito- biyokimya alanında çalışmalar yaparak bitkilerin insan sağlığı üzerindeki etkilerini araştıran Prof. Dr. İbrahim Saraçoğlu, baharın, sağlıklı beslenerek ve birtakım kürler uygulayarak oldukça rahat atlatılabileceğini söylüyor. Saraçoğlu, "Beyaz lahananın toksin atıcı ve arındırıcı bir özelliği var. Besinler ve soluduğumuz hava üzerinden aldığımız toksinler protein özelliklidir. Protein özellikli olmaları, bu toksinlerin yağda çözülmeleri anlamına gekir ki, bu da vücudumuzun yağ dokusunda depolanmalarına sebep olur" diyor. Ayrıca, böbrek, karaciğer, akciğer bu tür toksinlerin depolandığı organlarımız arasında gelir. Bu toksinler suda çözülmediklerinden, idrar ve terleme yoluyla atılmaları söz konusu değil. İşte, bu noktada beyaz lahana kürü mükemmel bir çözüm getiriyor. Bu sayede toksinler, idrar ve terleme yoluyla vücudumuzdan atılırlar. Beyaz lahana kürünü uygulayanlar daha üçüncü ve dördüncü günde, yağlı yağlı terlediklerini hissedeceklerdir. Bu durum vücutlarından toksinlerin atıldığını gösterir. Bu kürü uygulayanlar, aynı zamanda dengeli ve sağlıklı bir zayıflama kürü de uygulamış olurlar. Bahar yorgunluğunun Türkiye’de olduğu gibi dünyada da yaygın olduğunu söyleyen Saraçoğlusözlerini şöyle sürdürdü, Kaynak: Bydigi Forum http://www.bydigi.net/showthread.php?p=1950816 "Doğa, bahar mevsimine girerken yeniden uyanışını, filizlenerek, çiçek açarak adeta bir dirilişin canlılığını, dinamik bir tazeliği ve dinçliği sergiliyor. Doğa böylesine uyanırken, insanların önemli bir çoğunluğu üstelik tam bu dönemlerde yorgunluktan, halsizlikten, isteksizlikten ve ruhsal olarak da daha hassas olduklarından şikayetçiler." Saraçoğlu ayrıca, "Bu şikayetlerini de 'bahar yorgunluğu'na bağlıyorlar. İnsanlar kış dönemlerinde daha fazla yağ ve şeker tükettiklerinden, hem sağlıksız beslenirler hem de kilo alırlar. Vücutta toksin birikiminin en fazla olduğu dönemler genelde kış aylarıdır. Çünkü, bu aylarda, yanan kalorifer ve sobaların atmosfere verdiği zehirli (toksin) gazları da solumaktayız" diyor. Yorgunluğa çareler •Bol bol temiz havada yürüyün. Hem zihin hem beden rahatlar. •Meditasyon yapın, kendinizle baş başa kalın. •Kendinize uğraş bulun, kurslara yazılın. •Arkadaşlarınızla sosyal aktivitelere katılın. •Program yapın. Bir günden bir beklentiniz olmalı. Bir beklentiniz olmazsa gün de size bir birşey vermez. •Kendinizi bırakmayın, bakımlı olun. •Sağlıklı beslenin. Sebze- meyve ağırlıklı beslenin. Özellikle yeşil sebzelere ağırlık verin. Bunlar enerji verirler. Şok rejimlerden uzak durun. •İçgüdünüzü dinleyin. Yorgunsanız, biraz dinlenin. Ama abartmayın. •Tartışmalardan uzak durun. •'Benden geçti'laflarını bırakın. •Olumlu düşünmeyi bir görev bilin. Olumsuz düşünürseniz, olumsuzlukları görür bulursunuz. •Doğanın güzelliklerini fark edin. •Doğadan uzaklaşmayın. Kır gezileri yapın, parklarda yürüyün. •İçinizdeki sesi dinleyin. •Aynı saatte yatıp, aynı saatte kalkın. •Size negatif enerji veren, olumsuz insanlardan uzak durun. Çünkü mutsuzluk da bulaşıcıdır.
| |
|